top of page

ADLİ ARAMAYA İLİŞKİN MUHTELİF KARARLAR

  • ogunalkan71
  • 8 Mar 2024
  • 5 dakikada okunur

Anayasanın 38. Maddesi '' Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.'' hükmünü CMK 217/2 fıkrası ise '' Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. '' hükmünü ihtiva etmektedir. CMK nın 206. Maddesi ise kanuna aykırı olarak elde edilen delilin reddolunacağını açıkça düzenlemiştir.


Yukarıda belirttiğimiz hususlar ışığında bir koruma tedbiri olana aramanın da hukuka uygun olarak yapılması gerektiği aksi taktirde elde edilen delillerin kullanılmasının hukuka uygun olmayacağı konusunda şüphe yoktur. Aşağıda uygulama sık rastlanan hatalara ilişkin kararlar paylaşılmıştır.


Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Kapsamında Cumhuriyet Savcısı tarafında arama emri verilmişse de bu emir yazılı olmalıdır :


''Somut olayda; yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere aykırı şekilde kolluk görevlilerince, sanık ...'ın ihbarı üzerine CMK'nın 160 vd. maddelerine göre Cumhuriyet savcısına bilgi verildiği ve ''..görevli memurların bulundukları yerden alınarak kolluk amirinin yazılı talimatı ile üst aramalarının yapılması ve üst aramasında çıkan 10 TL paraya el konularak hakim onayına sunulması..'' talimatının alınması üzerine de kolluk amirinin 20/12/2011 günlü yazılı arama ve el koyma emrini takiben sanıkların üst aramalarının yapıldığı ve sanıklardan Kerimhan'ın üzerinde seri numarası alınan 10 TL para ile birlikte toplam 50 TL paranın ele geçirildiği ancak arama ve elkoyma tedbiri ile ilgili Cumhuriyet savcılığının yazılı emri bulunmaksızın kolluk amirinin yazılı emriyle üst araması yapılmasının CMK'nın 116 vd. maddelerine aykırı olup, bu kapsamda sanık Kerimhan'da ele geçen paranın kanunlara uygun şekilde tespit edilmeyen kanıt niteliğinde olduğu gözetilerek, hukuka aykırı deliller dışlandıktan sonra, iddiaya konu edilen soruşturma evrakı ve diğer deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiğinin nazara alınmaması,'' Yargıtay 5. Ceza Dairesi Esas Numarası: 2016/5780 Karar Numarası: 2020/10085


Arama Kararı Olmadan Ele Geçirilen Uyuşturucu


1- Olay tutanağına göre, görevlilerce uyuşturucu madde kullanma ve satma faaliyetleri kapsamında yapılan kontroller sırasında, daha önce uyuşturucu suçundan işlem yapılan sanığın görüldüğü, üzerinde arama yapılarak suç konusu esrar ve ADB-FUBINACA içeren uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, dosya içinde arama kararının bulunmadığı; buna karşılık sanığın önceki ifadelerinde ADB-FUBINACA içeren uyuşturucu maddeyi görevlilere kendisinin teslim ettiğini, esrarın kendisine ait olmadığını, yargılama aşamasındaki ikinci oturumda ise uyuşturucu maddenin üzerinde bulunduğunu söylediği dikkate alınarak;

a) Sanıktan, uyuşturucu maddeleri kendisinin mi teslim ettiği yoksa görevliler tarafından mı aranarak bulunduğu sorularak ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi,

b) Sanığın üzerinin aranması konusunda adli arama kararı olup olmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirtilerek duruşmada okunup tartışılmasının sağlanması,

c) Sanık, uyuşturucu maddeyi kendisinin teslim ettiğini söylediğinde; vicdani kanı oluşturacak sayıdaki tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenmesi, kendilerinden suç konusu uyuşturucu maddelerin sanık tarafından mı teslim edildiğinin yoksa görevliler tarafından aranarak mı bulunduğunun sorulması,

2-Arama kararı olmadığı halde;

a) Suç konusu uyuşturucu maddeler sanığın üzerinde yapılan arama sonucu ele geçirilmiş ise, suçun maddi konusunu oluşturan uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı olarak elde edilmesi nedeniyle CMK'nın 217. maddesinin 2. fıkrası ile 289. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendi uyarınca hükme esas alınamayacağı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi,

b) Suç konusu uyuşturucu maddeleri kendisine ait olduğunu belirterek sanık teslim etmiş ise, kendi suçunun ortaya çıkmasına yardım eden sanık hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK'nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması,

3- Suç konusu uyuşturucu maddelerin ve Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı'nca alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmemesi,

4- Kabule göre; sanık hakkında 23/10/2014 tarihinde işlediği ileri sürülen suçtan dolayı 26/11/2014 tarihli iddianameyle temyiz konusu bu davanın açıldığı; UYAP üzerinden ulaşılan bilgilere göre, sanık hakkında 08/10/2014 tarihinde işlediği ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 16/02/2015 tarihli iddianame ile 2015/76 esas sayılı dava açıldığı anlaşıldığından; sanık hakkındaki diğer dava derdest ise davaların birleştirilmesi, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise dosyanın bu dosya içine konulması, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek; bu fiillerin ayrı suçlar olup olmadığının ya da sanık hakkında TCK'nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükmünün uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (10. Ceza Dairesi 2015/3480 E. , 2015/32151 K. )


Arama Kararı Olmadan Ele Geçirilen Uyuşturucu


Olay tarihinde, 41 P 5085 plaka sayılı beyaz minibüs içerisinde “...” takma adını kullanan “...” isimli şahsın uyuşturucu madde sattığı, minibüsün ... civarlarında gezdiğine dair ihbar üzerine yapılan araştırmada sanık ... ile temyiz dışı sanıklar ... ..., ... ve tanık ...’nın içinde bulunduğu aracın park halinde bulunduğu ve sanık ...’ın üzerinde yapılan aramada montunun astar kısmına gizlenmiş vaziyette 2 paket halinde, aracın ön sağ paspası üzerinde tek parça halinde olmak üzere toplam 8,65 gr esrar elde edilebilecek hint keneviri bitkisi ile yine sanığın montunun astar kısmında gizlenmiş vaziyette 28 adet MDMA etken maddesi içeren tabletin ve temyiz dışı sanık ...’ın iç çamaşırına gizlenmiş halde 21 adet MDMA etken maddesi içeren tablet ile araç içinde bir adet hassas terazinin ele geçirildiği olayda;

CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı'' ve ''yazılı adli arama emri'' alınmadan sanığın üzerinin ve aracının arandığı, yapılan aramada sanığın üzerinde ve aracında uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmakla, hukuka aykırı arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin, ''suçun maddi konusu'' ve ''suçun delili'' olarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, somut olayda suçun maddi konusunun bulunmaması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığından, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/13654 E. , 2020/6272 K.


Cüzdanda arama PVSK madde 4/A maddesi kapsamında değildir.


Sanık Veysinin pantolunun arka cebinde bulunan ve suç konusu uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ele geçirildiği cüzdan içerisinde yapılan arama işleminin , kaba üst yoklamasını aşması nedeniyle PVSK'nın 4/A maddesi kapsamında yoklama ve kontrol olarak değerlendirilemeyeceği, üzerlerinde yoklama yapılacak kişilerin yanlarında bulunan eşyasında gerçekleştirilecek arama işlemi için, CMK 116 ve devamı maddeleri uyarınca hakimden karar veya Cumhuriyet Savcısından yazılı emir alınması ya da PVSK'nın 9. Maddesi gereğince usulüne uygun olarak alınmış bir önleme araması kararının gerekli olduğu, ancak dosya kapsamında bu tür bir arama kararı ya da yazılı arama emrinin bulunmadığı.....





İç Çamaşırda Arama Yapılmasına İlişkin Karar


Sanığın iç çamaşırı içerisinde yapılan arama işleminin, PVSK'nın 4/A maddesi kapsamında yoklama ve kontrol olarak değerlendirilemeyeceği, dosya kapsamı itibariyle sanığın üzerinde arama yapılmasına olanak sağlayan arama kararı ya da yazılı arama emri ile derhal işlem yapılmadığı takdirde işlendiği iddia edilen suçun iz, eser, emare ve delillerin kaybolacağına diğer bir anlatımla gecikmesinde sakınca bulunduğuna ilişkin hiçbir bilgi ve belgenin bulunmadığı, dolayısıyla suç üstü halinin de söz konusu olmadığı, sanığın iç çamaşırında arama yapılmasına olanak sağlayan bir adli arama kararı veya yazılı arama emri ya da olay tarihi ve yerini kapsayan bir önleme araması kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği... Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/10-248 E. - 2019/537 Karar.


Çanta İçinde Arama Yapılmasına İlişkin Karar


1-Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; şüphe üzerine sanığın yapılan kaba üst aramasında beline takılı çanta içerisinde tütünle karışık esrar ele geçirildiği olayda, dosya içerisinde hiçbir arama kararının bulunmadığı dikkate alınarak; 2559 sayılı PVSK'nın 9. maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte "önleme araması kararı" veya CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" ya da "yazılı arama emri" bulunup bulunmadığının araştırılarak varsa aslı veya onaylı bir örneğinin getirilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 10. Ceza Dairesi 2020/6995 E. , 2020/6378 K


Her ceza davası kendi içinde farklılıklar barındırmaktadır. Yukarıda yazılan metin sadece bilgilendirme amaçlıdır. Alkan Hukuk Bürosu avukatları Ogün ALKAN ve Şevval ALKAN olarak Ceza Hukuku alanında da hizmet vermekteyiz. Ceza Hukuku ile ilgili sorunlarınız için alanında uzman Alkan Hukuk Bürosu avukatları ile iletişime geçebilirsiniz.

 
 
 

Comments


bottom of page